- yığınla
- о́чень мно́го, в большо́м коли́честве, ма́сса
yığınla işten kovulma — ма́ссовое увольне́ние
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
yığınla işten kovulma — ма́ссовое увольне́ние
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
yığınla — sf. Çok, pek çok Avrupa dan yığınla kitap getirmiştim. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
derinliksiz — sf. Derinliği olmayan Yazar, asıl romana girinceye kadar yığınla derinliksiz bilgi aktarıyor. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
erden — sf. Bakire Bu cinayetleri işlemiş olanların iç dünyalarında erden kalmış yığınla insani zenginlik belirir. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa yormak — bir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek Oynarken yaptığı hatalar üstüne kafa yoruyor, sonra yığınla düş kuruyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük